Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: Bu türden fiillere karşılık ceza kanunlarında öngörülen cezaların yüzde 50 oranında artırılma olarak verilmesini teklif ettik.
Görüşme sonrası bir açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin, “Hazırladığımız Öğretmenlik Meslek Kanunu içerisinde öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddet içeren fiillerle ilgili olarak şu hükümlere taslakta yer verdik. Bu türden fiillere karşılık ceza kanunlarında öngörülen cezaların yüzde 50 oranında artırılma olarak verilmesini teklif ettik. Bu fiilleri işleyenlerin hapis cezalarının ertelenmesinin engellenmesini de talep ettik. Bu olayların doğrudan tutuklama sebebi sayılarak, bu fiilleri işleyenlerin tutuksuz yargılanmasının yolunun kapatılmasını istedik. Kanun metninde özel eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler ve diğer eğitim çalışanlarının da görevleri sebebiyle kendilerine yönelik işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılmalarını teklif ettik. Hazırladığımız taslak metin önümüzdeki günlerde TBMM’nin onayına gelecek. Siyasi parti ayırt etmeksizin hepsinin bu sürece sahip çıkacağından eminim” dedi.
Talip Geylan: Gelin sendikalar, öğretmenler kamu çalışanları, veliler toplum hep birlikte öğretmene şiddet noktasında sağlam bir duruş ortaya koyalım.
Sayın Bakan’ın konuşmasının ardından bir açıklama yapan Genel Başkanımız Talip Geylan da, elim olayda hayatını kaybeden eğitim değerli meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı diledi.
Genel Başkanımız Geylan konuşmasında, “Bu yaşanan ilk acı olay değil. Daha önceki yıllarda da Rabia Sevilay Durukan, Mehmet Aktaş, Ayhan Kökmen, Ceren Damar Şenel, Necmettin Kuyucu’yu hunharca saldırılar sonucu kaybettik. Artık şiddet olaylarının son bulmasını istiyoruz. Toplumsal bir sorun olarak gördüğümüz şiddetten en çok etkilenen kesimlerin başında eğitim çalışanları geliyor. Eğitim çalışanlarının şiddete uğraması sonucu geleceğimiz de kayboluyor. Bugün neredeyse öğretmenlerimiz her önüne gelenin kolayca hakaret edebileceği, vandalların şiddet uygulayabileceği bir meslek grubu haline geldi. Oysa öğretmenlerimize sahip çıkmak demek, toplumun geleceği olan çocuklarımıza sahip çıkmak demektir. Öğretmenlerimize verilen değer aslında çocuklarınıza verilen kıymettir.
Öte yandan, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti önleyici tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz. TBMM aşamasında da süreç hızlı ilerlerse, kanun yasalaşır ve böylesi olayların bir daha yaşanmamasının önü açılır. Türk Eğitim-Sen olarak Meclis aşamasında destek ve gayretlerimizi sürdüreceğiz.
Yaşanan vahşeti protesto etmek amacıyla Türk Eğitim-Sen olarak 09.05.2024 Perşembe günü ilk derse girmeme kararı aldık. Yine aynı gün sosyal medya çalışması yaparak, şiddeti protesto edeceğiz. 10.05.2024 tarihinde de tüm illerimizde iş bırakacağız. Özellikle ailelerimiz ve velilerimize seslenmek istiyorum: Yarın yapılacak iş bırakma etkinliğine sizleri de davet ediyorum. Gelin sendikalar, öğretmenler kamu çalışanları, veliler toplum hep birlikte öğretmene şiddet noktasında sağlam bir duruş ortaya koyalım.” dedi.
